DEVLET BAHÇELİ İSTANBUL İFTAR PROGRAMINDA BAY KEMAL E YÜKLENDİ.

TAKİP ET

Tan yeri ağarana kadar nice manevi mükâfatın yağmur gibi yağdığı bin aydan daha hayırlı Leyle-i Kadir gecesi münasebetiyle sizlerle aynı sofrayı paylaşmaktan, aynı havayı solumaktan müstesna bir heyecan duyuyorum.

Aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin ve bu salona teşrif eden her dava ve yol arkadaşımın Kadir Gecesi’ni ayrı ayrı tebrik ediyorum.

Son günlerini idrak ettiğimiz Ramazan ayımızın mübarek olmasını, yaptığımız ibadetlerin, tuttuğumuz oruçların, verdiğimiz fitre ve zekatların kabul olmasını Cenab-ı Allah’tan diliyorum.

21 Nisan 2023 Cuma günü müşerref olacağımız Ramazan Bayramı’mızın barış, huzur, kardeşlik, sevgi ve kucaklaşma hasletlerini daha da pekiştirmesini ümit ediyor, bayramınızı şimdiden kutluyorum.

Bu vesileyle konuşmama geçmeden evvel hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

Yurt içinde ve yurt dışında, televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından, radyo kanallarından bizleri takip eden aziz vatandaşlarımıza, gönül ve kültür coğrafyalarımızda varlık ve birlik mücadelesi veren değerli kardeşlerimize selamlarımı gönderiyor, en iyi dileklerimi sunuyorum.

Kadir Gece’mizin kalplere şifa saçan bereketiyle, Ramazan ayımızın ebedi kurtuluşu müjdeleyen ilahi ikramlarıyla ihtiyacını hissettiğimiz manevi güzelliklere elhak vasıl olacağımıza inanıyorum.

Merhum düşünürümüz Ziya Gökalp’in tespit ve teşhis mahareti göstererek vurguladığı gibi, sosyal hayatımız özde milli, biçimde İslami’dir.

Nitekim Müslüman Türk milletinin esasları bu görüş derinliğinde tıpkı bir cevher gibi gizlidir.

İnançlarımız; hayatı kavrayışın, hadiseleri okuyuşun, hedefleri koyuşun ana kaynağıdır.

Bu kaynak bizi biz yapan, aynı şekilde bizi derin bir manevi ve fikri maziye değerler mecmudur.

Mesela, milli ve manevi mirasımızın ihata ettiği gelenek ve göreneklerimiz kapsamında seccadeye ayakkabıyla basılmaz, basılamaz, basanlara da hoşgörüyle bakılamaz.

Buna rağmen ayakkabısıyla seccadeyi kirletenlerin zoru görünce; görmedim, duymadım, fark etmedim, gafletteydim, üzgünüm, pardon demeleri de bir işe yaramaz.

Çünkü siyasi eylemleriyle çelimsiz erdemleri çatışanların, dilleriyle dimağları çelişki yumağına dönenlerin ne sözü sözdür ne de özü adamlıktır.

Bir ayeti kerimede geçen “Hak gelince batıl zail olacak” buyruğunu bir faniye atfeden, onun düşüncesi zanneden siyasi bir cehlin milli haklarımıza, manevi haysiyetimize sahip çıkması balığın kavağa tırmanası kadar absürt bir beklentidir.

Çorum ve Konya’yı ülke sanıp, Gaziantep’te Şanlıurfalılara hitap edenlerin; Kapalı Maraş’ı ilk kez duymuş gibi bakıp temiz parayı uyuşturucu tacirlerinden alacağını iddia edenlerin biliniz ki ciddiye alınacak hiçbir tarafları yoktur.

Allah muhafaza, iktidar olduklarından 3 ay sonra Avrupa ülkelerine vizesiz gidileceğini ileri sürerek diplomasi ve hukuk bilmez bir hayalperest olduğunu belgeleyen bir kişiden Cumhura baş olmaz, olmamalıdır, inşallah da olmayacaktır.